Gıda temini, kar veya zevk amacı gütmek üzere bitki yetiştiren çoğu yetiştirici sıklıkla zayıf büyüme, küflenme, yaprak lekeleri yahut ölmekte olan bitki dalları gibi bitki hastalıklarıyla karşılaşmaktadır. Genelde gösterdikleri semptomlara göre isimlendirilen bitki hastalıkları, çeşitli mevsimlerde, her tipte ve yaşta bitkiyi etkileyebilir. Bitki hastalandığında yetiştiricilerin aklına ilk olarak gelen sorular şu şekildedir:
Hastalık Üçgeni
Bulaşıcı bir bitki hastalığının meydana gelmesi için üç temel faktör gereklidir: hastalığa duyarlı bitki, hastalığa sebebiyet verebilecek bir patojen ve hastalığa elverişli bir çevre. Bu üç temel faktörden biri eksikse, bulaşıcı bir bitki hastalığı meydana gelemeyecektir. Diğer yandan, herhangi bir patojenin varlığı olmaksızın bitki, zayıf büyüme veya sarı ve çürüyen yapraklar gibi semptomlar gösteriyorsa bulaşıcı olmayan bir bitki hastalığın varlığı kuvvetle muhtemeldir.
Bitki Hastalıklarının Emareleri ve Semptomları
Bitkilerinin büyümesiyle ilgili bir şeylerin yanlış gittiği şüphesine kapıldığınızda, ilk aşama gördüğünüz semptomları karakterize etmek olmalıdır. Semptomlar yaprak lekeleri gibi yerel ve sınırlı da olabilir, zayıf büyüme veya solmuş yapraklar gibi genel ve sistematik de olabilir. Örneğin, yetiştiricilerin tecrübelerine göre zayıf büyüme, tam kapasitede çalışmayan zayıflamış bir kök sistemine karşı bitkinin verdiği genel tepkidir. Böyle bir durumda kök sisteminin incelenmesi, köklerin beyaz renkte ve dolgun değil de kahverengi renkte ve ölmeye yüz tutmuş olduğunu ortaya çıkarabilir. Böylece bitkinin köklerde yerelleşmiş ve sınırlı fakat bitkinin genelini etkileyen bir hastalığa sahip olduğu anlaşılacaktır.
Bitki hastalıklarıyla ilgili dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, aynı bölgede bulunan tüm bitkilerin veya çoğu bitkinin aynı semptomları gösterip göstermediğidir. Eğer tüm bitkiler aynı semptomları göstermiyorsa göz önünde bulundurulması gereken, sağlıklı ve hasta bitkiler arasındaki beslenme, iklim ve çevre farklarıdır.
Gözlemlediğiniz semptomlar büyümeye başlayan fakat sonrasında ölen genç filizler veya baştan beri hiç çimlenmemiş tohumlar üzerindeyse, bu tohumlara veya genç filizlere saldıran bir bulaşıcıya işaret ediyor demektir. Eğer bitki aniden solmuş ve bir müddet büyüdükten sonra ölmüş ise, soluk veya çürük kök hastalıklarından bahsetmek mümkündür. Bitkinin yapraklar gibi yeşil kısımları zaman zaman renk değişimleri veya deformasyonlar sergileyebilmektedir. Bu, patojenin bitkinin metabolizmasının içerisinde bulunduğu ve ilgili hastalığın bir virüsten kaynaklandığı anlamıma gelebilir. Virüs hastalıkları semptomları sıklıkla beslenme noksanlıklarından kaynaklanan hastalıkların semptomlarıyla karıştırılmaktadır. Toprakları aynı ve eşit sulanmasına karşın bireysel olarak bitki aniden hastalanmış ve boynunu bükmüşse, bitkinin topraktan kaynaklanan bir hastalığa yakalandığından bahsetmek mümkündür. Topraktaki mantar veya bakterilerin sebep olduğu zayıflıklardan kaynaklanan bu tip hastalıklar, köklere girdikten sonra su ve besin sevkiyatını sağlayan vasküler sistemin içerisinde büyüyüp yayılabilmektedir. Vasküler sistemin içerisinde yayılmaya başlayan hastalık bir noktadan sonra su ve besinin topraktan bitkiye aktarımını engellemekte ve bitkiyi zayıf düşürmektedir.
Organik Böcek İlaçları İçin Linke Tıklayabilirsiniz
